"İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi" tarafından bağışlanmıştır.

Kaynakça var.

“[Bıçakçızade Hakkı] medreseden sadece geçmiş değildi. O âlemde kültür diye ne toplanabilirse onu aldıktan sonra kendisine göre, fakat yalnız Doğu’ya dönük bir idrak ufkunu, olabilmenin son haddi derecesinde genişletmişti. Hakkı Efendi denilince sarıklılar
ufak bir kıskançlık duygusunu, belki de onu kendilerinden ayrılmış görmekten duyulan bir gücenikliği gizlemeye çalışarak susarlar, başkaları da onun adına açıkça beğenme sözleri katmaktan çekinmezlerdi. İlk karşılaşmamızdan başlayarak onu kendisinden faydalanılacak bir büyük saymakta gecikmedim. Bence en büyük üstünlüğü kendi kendisini yaratıp ortaya çıkarmasıydı. (Kırk Yıl, Halit Ziya Uşaklıgil)” İzmirli şair, yazar ve gazetecilerden olan Bıçakçızade İsmail Hakkı Bey, aynı muhitte yetişen pek çok çağdaşı
gibi günümüzde pek fazla tanınmayan bir şahsiyettir. Onunla ilgili olarak bugüne kadar herhangi bir müstakil çalışma yapılmamış olup sadece İbnülemin Mahmut Kemal İnal’ın Son Asır Türk Şairleri’nde bir sayfalık çok kısa bir biyografisine yer verilmiştir. Oysa Bıçakçızade Hakkı, İzmir’in ilk Türkçe dergisini çıkaran ekibin içinde yer almasıyla ve diğer gazetecilik faaliyetleriyle, edebiyat ve eğitim hakkındaki görüşleri ve bu görüşleriyle çevresi üzerinde az çok etkili olmasıyla, ayrıca Cumhuriyetin ilk yıllarında kadın hakları konusunda gösterdiği çabayla 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başları İzmir fikir ve sanat hayatının günümüzde tanıtılmayı
hak eden simalarından biridir.