Eser Mustafa Reşit Sümerkan tarafından Doğa Kütüphanesi için imzalanmıştır.

Kaynakça var.

İÇİNDEKİLER

Sunuş 9

Söze Başlarken 15
Çocukluk Yıllarıma İlişkin Birkaç Sözcük 18
Pazara Gidiyoruz 19
Klasik Rotamız; Kadınlar Pazarından Mumhaneönüne 23
Dam Altı ya da Kadınlar Pazarı 25
Peynir Yağ Pirinç Alıyoruz 38
Kışa Hazırlık 42
Sandıkçılar Arastası 46
İkinci Rotamız; Kadınlar Pazarı Yanındaki Dereboyu Sokak 49
Üçüncü Rota: Bitpazarından Sonra Bir Yere Sapmadan 51
Sipahi Pazarı 52
Mumhaneönü Dediğimiz Yer 56
Burası Nasıl Pazar Yeri Oldu? 57
Mumhaneönü’nün İşlevi 60
Mumhane ve Mum Üretimi 64
Mum Üretiminin ve Mumhanenin Sonu 67
Çocukluğumun Mumhane Meydanı 70
Balıkhaneler 78
Fırınlar 86
Lokantalar 103
Kasaplar 106
Et arabası
Yağcılar
Sakız meydanı
Tuzcular
Tenekeciler 122
At Hanları At Arabaları Atlar At Arabacılar 126
Hamallar Semerliler ve Aga Kâzım 131
Seyyar Satıcılar 136
Destancılar
Merhemciler Tıraş Bıçakçıları 144
Tavuklar Horozlar 146
Bıldırcınlar 147
Muz Olayı 148
Merhaba Pirinç Merhaba Şeker 151
Teşekkür 155
Kaynakça 157

Bir kentin yolunu, tarihini, coğrafyasını, denizini, toplumsal hayatını, geçirdiği değişimleri, insan tiplerini, atmosferini, doğa güzelliklerini, unutulan değerlerini, yeme içme kültürünü, gecesini gündüzünü, yazını kışını, folklorunu, eğlence hayatını, daha bin türlü özelliğini, herkes kendince görür. Tarihçi başka, coğrafyacı başka, turizmci başka, asker başka, öğretmen bambaşka bir gözle görür ve kendi bakış açısıyla yazmak ister.
Ama bir yazar-edebiyatçı, kendince bir duyarlıkla yaklaşır kentine. Çevresine gönül gözüyle bakar. Kendisini değişik insanların yerine koyar, onların yüreğiyle de hissetmeye çalışır, öylece yazar... Yazar yazdığı zaman, birçok kimse o yazıda kendi duygularını, düşünüp de söyleyemediklerini bulur. Kendisinden önce yazılmış olanları da anımsamak ister...
Bu düşünceden yola çıkarak, Trabzon’un yirmi iki edebiyatçı yazarı, yine Trabzon’un yirmi iki semtini kaleme alındı. Okurla aynı zamanda buluşan bu yirmi iki kitaplık dizi hem bir ilk olması hem de Trabzon’un son elli yılına tanıklık etmesi ve yazarlarının kente kolektif bir armağanı olması açısından yüksek değer taşımaktadır.